İçeriğe geç

Israr etmek tacize girer mi ?

Israr Etmek Tacize Girer mi? Hukuki, Sosyal ve Akademik Boyutlarıyla Bir İnceleme

İsrar etmek, doğal sosyal ilişkilerde karşı tarafın kararına saygı duyulmadan belirli bir talep veya davranışın ısrarla sürdürülmesi durumunu ifade eder. Peki bu düzeydeki ısrar, hukuka göre taciz sınıfına girer mi? Bu soruyu yanıtlayabilmek için hem tarihsel bir perspektif, hem günümüzdeki akademik tartışmalar, hem de Türk hukuku özelinde değerlendirme yapılması gerekir.

Tarihsel Arka Plan

Taciz kavramı, geleneksel olarak fiziksel ve sözlü müdahaleleri içerirken, modern dönemde daha ince biçimlere yayıldı. Örneğin, 20. yüzyılın ikinci yarısında özellikle işyeri ortamında “istenmeyen cinsel ilgi” olarak tanımlanan davranışlar, tacizin başlangıç noktası olarak ele alındı. :contentReference[oaicite:0]{index=0}

Öte yandan, Anglo‑Amerikan hukukunda “stalking” (ısrarlı takip) kavramı ön plana çıktı. Bu kavramın Türk hukukuna yansıması da gecikmedi; nihayetinde TCK m. 123/A maddesi ile “ısrarlı takip” suçu düzenlendi. :contentReference[oaicite:2]{index=2}

Dolayısıyla, tarihsel olarak “ısrar etme” davranışı bağlamdan bağımsız olarak hemen taciz sayılmamakla birlikte; zamanla karşı tarafın rızasının olmadığı, huzur ve güvenliğini bozduğu durumlarda hukuk sistemi içinde yer bulmuştur.

Türk Hukukunda Israr Etme ve Taciz İlişkisi

Türk Ceza Kanunu açısından bakıldığında, doğrudan “ısrar etmek” fiili her zaman taciz suçunu oluşturmaz. Ancak bazı şartlar sağlandığında bu davranışlar tacize ya da ısrarlı takip suçuna dönüşebilir.

Örneğin, TCK m. 123/A’ya göre fiziken takip etme ya da iletişim araçlarını kullanarak temas kurma yoluyla mağdurda “huzursuzluk veya yakınlarının güvenliğinden endişe” duyulmasına neden olma hâli suç olarak tanımlanmıştır. :contentReference[oaicite:3]{index=3}

Ayrıca, bir kişinin açıkça istemediğini bildirdiği hâlde o kişiyle temas kurmaya ısrar etmesi, “istenmeyen temas” bağlamında bazı kaynaklarda taciz kapsamında değerlendirilmektedir. :contentReference[oaicite:4]{index=4}

Dolayısıyla kriterler şunlardır:

– İstek dı şı temas veya davranış olması,

– Davranışın süreklilik ya da ısrar niteliği taşıması,

– Mağdurun huzurunda bozma, korku veya güvensizlik hissetmesi.

Bu şartlar oluştuğunda davranış, taciz ya da ısrarlı takip suçunu oluşturabilir.

Akademik ve Sosyal Tartışmalar

Akademik literatürde “ısrar eden davranışların farkındalığı” önemli bir tema haline gelmiştir. Örneğin, bir araştırmada yükseköğretim kurumlarında öğrencilerin “istenmeyen yaklaşımlar” kapsamında karşılaştıkları durumlar incelenmiş; aralarında sürekli mesaj gönderme, karşı tarafın açık rızasını almadan yakınlaşma gibi davranışların, tacize dönüşebileceği gösterilmiştir. :contentReference[oaicite:5]{index=5}

Bu bağlamda şu tartışmalar öne çıkmaktadır:

– Israr eden davranışın sayısal niceliği mi (kaç kez gerçekleştiği) yoksa niteliği mi (davranışın içerdiği güç ve etki) daha önemli?

– “Tek bir ciddi davranış” mı taciz sayılmalı yoksa “birden fazla tekrar eden davranış” mı? Bazı kaynaklarda süreklilik şartı aranmamakta, eylem bağlamında mağdurun rızası dışı olması yeterli görülmektedir. :contentReference[oaicite:6]{index=6}

– Dijital ortamlarda (sosyal medya, mesajlaşma) ısrarın etkisi geleneksel fiziksel ortamlardakinden farklı mı değerlendirilmeli? Örneğin sosyal medya üzerinden sürekli mesaj gönderme “korku veya huzursuzluk” yaratabiliyor. Türk hukuku da bu alanı dikkate almaktadır. :contentReference[oaicite:7]{index=7}

– İş ortamı, öğrenim kurumu gibi hiyerarşinin bulunduğu ortamlarda ısrar eden davranışların tacize dönüşme riski daha yüksek. Bu durumda güç ilişkisi, mağdurun geri çekilme isteği, kurum içi çözümlerin yetersizliği gibi faktörler gündeme geliyor. :contentReference[oaicite:8]{index=8}

Pratik Örnekler ve Uygulama

– Bir kişi, tanışmak teklifinde bulundu ve karşı taraf açıkça “istemediğini” söyledi. Ancak teklif yeniden tekrarlandı ve uzatıldıysa, bu durum taciz olarak değerlendirilebiliyor. :contentReference[oaicite:9]{index=9}

– Bir başka durumda, sosyal medya üzerinden arkadaşlık isteği gönderilip reddedilmesine rağmen sürekli mesaj geliyorsa, mağdur huzursuzluk duyuyorsa, bu ısrarlı takip kapsamında değerlendirilebilir. :contentReference[oaicite:10]{index=10}

– Fakat yalnızca bir kez mesaj gönderilmesi ya da tek bir aramanın yapılması her zaman suç teşkil etmez; süreklilik, mağdurda etki yaratma gibi unsurlar önemlidir. :contentReference[oaicite:11]{index=11}

Sonuç

Özetle, ısrar etmek otomatik olarak taciz suçu anlamına gelmez. Ancak karşı tarafın açıkça istemediği halde yapılan, süreklilik gösteren, mağdurun huzur, güvenlik ya da özel hayatını etkileyen ısrarlar, hukuken taciz ya da ısrarlı takip suçuna dönüşebilir. Dolayısıyla sosyal ilişkilerde rızaya, saygıya, sınırların tanınmasına dikkat etmek hem etik olarak önemlidir hem de hukuki açıdan risklerin önüne geçer.

Etiketler: #taciz, #ısrar, #hukuk, #sosyalilişkiler, #ısrarlı takip

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
302 Found

302

Found

The document has been temporarily moved.